14 Eylül 2016 Çarşamba

SUSADIM ÇEŞMEYE!


Bugün yine tırmanış günüydü takımcak. Antalyaspor takımı lisanslı sporcusuyum malumunuz.. Her fırsatta da bunu açıklamaya bayılıyorum. Çok havalı bence. Hani çok "fancy" diyorlar ya ondan işte. Lisanslı sporcuyum kardeşim. Geçen hafta trafikte çevirmeye yakalandım da, memur beye ehliyet yerine lisans kimliğimi verdim fancy olsun diye. Ama olmadı neyse  :)


Antrenman ödevim her hafta çarşamba günü uzun yokuş çıkmak bir kere. Bacaklarım böyle çok güçlenirmiş. Zavallı bacaklarım, ne çektiler benden..
Neyse, sen bilmezsin simdi bizim buralarda bir köy yolu var, ismi "geyik bayiri yolu". Çık Allah çık bitmiyor. Geçen hafta ilk çeşmeye kadar sürüne sürüne çıkmıştım da pek sevinmiştim kendi kendime.  Bak :)




Meğer o çeşmenin az ilerisinde ikinci çeşme de varmııııııışşşşşş. 
Tabi takım arkadaşlarım sağolsun beni bu acı gerçekle yüzleştirdiklerinden beri ben taktım mı o ikinci çeşmeye hacım? Taktım hacım 🙈
Hem o çeşmenin suyu daha serinmiş, daha lezizmiş, geyikler varmış felan.. 
Bence artık o çeşmeye vardığınızda, zaten beyniniz sulandığından geyik görmeye başlıyor insanlar. 
Sahi, bu yolun ismi neden geyik bayırı ki acaba 😳😳😳

Neyse, ben ilk çeşmeye geldim mi bir başıma. Baktım bizim ekip yok! Ooohh dedim ikinci çeşmedeler ,devam yakalarım ben onları. Tam gaza basıcam ama birinci çeşme beni çağırıyor. Şırıl şırıl bir su sesi... Bir serinlik... Bir huzur...Gel banaaaa gel banaaaa diyor resmen Allahin cezası! Hahaahah.. Nasıl da içim yanmış, dilim damağıma yapışmış o an anlatamam! 
Inatçı bi insan oldugumu söylemiş miydim daha önce kuzum? Sen geyiksen ben de keçiyim dedim ve dümdük devam ettim yoluma.  (sen bilmezsin Antalyalılar dümdüze dümdük der) 

Bir de benim bi huyum var mesela antremanda çok zorlanırsam sövmeye başlıyorum umarsızca. Hayata, kendime, ironman'e, bu kapitalist düzene, kapitalist düzenin içindeki düzensizliklere, yollara, geyiklere bayırlara .. Böyle nefret melanet, nemrut birşey oluyorum yahu. Hatta bi interval antremanında Nuri'nin beni ağlattığını bilirim en sonunda. Kendimi o kdr zorlamışım ki demek sinirlerim bozuldu başladım ağlamaya iki göz iki ceşme. Nuri de gülüyordu tipime. " ağlama bak ağlarsan bi daha antreman yaptırmam sana haaaa" diyerek hemi de! 

Diyeceğim o ki, söve söve çıkıyorum işte ikinci çeşmenin hayaliyle.. Kafami bi kaldırdım bizim ekip son surat asagi iniyor.
Dedim kesin peşlerinden bizim geyikler kovaliyor 😂😂😂 

Haaaayııır inmeyin ben daha çeşmeye çıkıcam, çıkmalıyım, I have to, must ve should kalıplarını kullandıysam da dinletemedim. En sonunda Ahmet'ciğim (takım arkadaşım )  beni cebindeki kahveli sekeriyle kandırdı da rotamı aşağıya çevirdim mecbur. E işime geldi tabi bu durum zaten pertim çıkmış o an. Daha bi ton yol var inilecek. Inmek de ayrı bir dert ha! Inerken frenleri sıkmaktan parmaklarımı açamıyorum 90 saniye boyunca. Saydım benim ki 90' da açılıyor😊 ama gıcıkta oldum hedefime ulaşamadım diye! Gıcık bi insanım zaten ben. Hemen herşeye gıcık olurum hiç affetmem 😇
Ah ikinci çeşme içimde kaldın sen bugün 😢
Önümüzde ki hafta seni bulacaaamm oğlum! O geyikleri de yakalayacaaaaammm soğuk suyundan da içeceeeeeemm ☺️☺️☺️ 
Unutmadan söyliyim, 24-25 Eylül'de Kuşadası'nda orta mesafe triatlon yarışındayım. Hepinizi beklerim. Gelin tanışalım, dertleşelim, bana alkış yapın, destek olun, yarış havasını soluyun, bi heyecanlanın hayatınıza renk katın fena mı olur?
Bu arada "lisanslı sporcu" olduğumu söylemiştim di mi kuzum :)


MUTLU SON :)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder